Gerçi hiç kimse kendini Yezit olarak görmez,hiç kimse kendini Firavun olarak görmez ,herkes Hüseyin herkes Musa’dır. Öyleyse bunca kötülüğün sebebi nedir? Bunca açlığın, yokluğun, ölümlerin sebebi nedir? Herkes birilerini suçluyor, herkes diğerine düşman… Bir şekilde ne yapılıp edilip ikilere üçlere bölmeyi başardılar bizleri, çünkü bilmeden öğrenmeden ezbere yapıyoruz yaptığımız işi…
Hoşgörüsüz,sevgisiz,birbirine saygısız, tahammülsüz ve nihayetinde birbirine düşman insanlar olduk.
Düşmanlıklar ve ayrışmaları öyle bir noktaya getirmeyi başardık ki aynı evin içinde yaşayanlar bile ayrı fikirde olmalarından dolayı, neredeyse kanlı bıçaklı düşman oluveriyorlar. Benim sevdiğim partiye oy vermiyorsan seni sevmiyorum diyenler, benim fikrimde değilsen fikirlerinin bir değeri yok diyenler, başı açık başı kapalı ayrımı yapanlar, birbirine ölesiye öfke duyanlar ve daha pek çokları…. Birbirine karşı hoşgörüsüzlük, her alanda her sahada kendini gösteriyor. Dolmuşta önünde oturan başörtülü bayanın duyacağı şekilde hakaret edenlere rastladığım gibi,başım açık olduğu için verdiğim selamı almayanları görünce, her iki kesimin de aslında aynı zihniyet olduğunu görüp, her iki zihniyetinde gerçek yobaz olduklarını düşünürüm.
İnsana insan olduğu için değer veremeyenler, fikirlere, düşüncelere saygı gösteremeyenler,hoşgörüden uzak ama konuşurken mangalda kül bırakmayanlar uygulamada sınıfta kalıp, kendi gibi olmayanları ötekileştirip,dışlayarak kendini üstün insan sınıfına koyup, gizli kibirle beslendiğinin farkına bile varmıyorlar. Bu durumu fark edenlerse bunu çok iyi kullanıp, bizi birbirimize düşürmek için elinden geleni yapıyor ve bizde bu tuzaklara düşüveriyoruz. Biz o tuzağın içinde birbirimizin gözünü oyarken, bizi bu tuzağa çekenler el ovuşturup alkış tutuyorlar.
İşte bu sebeple önemlidir aşure, birbirimizden farkımız olmadığını, kardeşçe yaşayabileceğimizi ,paylaşabileceğimizi gösterir. Birlikte daha güzel ve daha tatlı olacağımızı, sevginin, hoşgörünün aşamayacağı sorun olmadığını gösterir… Aslında hepimizin Hz Hasan’a ağladığını, Hz Hüseyin’e yandığını, fikirlerimiz ayrı olsa da aynı kaynaktan geldiğimizi ve birlikte olduğumuzda, sevgiyle bütünleştiğimizde birbirimizin aynı olduğumuzu gösterir. Hepimizin içinde bir Yezit birde Hüseyin olduğunu,bir yanımızın Firavun bir yanımızın Musa olduğunu gösterir. Gösterir de görmeye göz, duymaya kulak, sevmeye yürek gerektir. Kısaca sevginin olmadığı her yer Kerbaladır…
Düşmanlıklar ve ayrışmaları öyle bir noktaya getirmeyi başardık ki aynı evin içinde yaşayanlar bile ayrı fikirde olmalarından dolayı, neredeyse kanlı bıçaklı düşman oluveriyorlar. Benim sevdiğim partiye oy vermiyorsan seni sevmiyorum diyenler, benim fikrimde değilsen fikirlerinin bir değeri yok diyenler, başı açık başı kapalı ayrımı yapanlar, birbirine ölesiye öfke duyanlar ve daha pek çokları…. Birbirine karşı hoşgörüsüzlük, her alanda her sahada kendini gösteriyor. Dolmuşta önünde oturan başörtülü bayanın duyacağı şekilde hakaret edenlere rastladığım gibi,başım açık olduğu için verdiğim selamı almayanları görünce, her iki kesimin de aslında aynı zihniyet olduğunu görüp, her iki zihniyetinde gerçek yobaz olduklarını düşünürüm.
İnsana insan olduğu için değer veremeyenler, fikirlere, düşüncelere saygı gösteremeyenler,hoşgörüden uzak ama konuşurken mangalda kül bırakmayanlar uygulamada sınıfta kalıp, kendi gibi olmayanları ötekileştirip,dışlayarak kendini üstün insan sınıfına koyup, gizli kibirle beslendiğinin farkına bile varmıyorlar. Bu durumu fark edenlerse bunu çok iyi kullanıp, bizi birbirimize düşürmek için elinden geleni yapıyor ve bizde bu tuzaklara düşüveriyoruz. Biz o tuzağın içinde birbirimizin gözünü oyarken, bizi bu tuzağa çekenler el ovuşturup alkış tutuyorlar.
İşte bu sebeple önemlidir aşure, birbirimizden farkımız olmadığını, kardeşçe yaşayabileceğimizi ,paylaşabileceğimizi gösterir. Birlikte daha güzel ve daha tatlı olacağımızı, sevginin, hoşgörünün aşamayacağı sorun olmadığını gösterir… Aslında hepimizin Hz Hasan’a ağladığını, Hz Hüseyin’e yandığını, fikirlerimiz ayrı olsa da aynı kaynaktan geldiğimizi ve birlikte olduğumuzda, sevgiyle bütünleştiğimizde birbirimizin aynı olduğumuzu gösterir. Hepimizin içinde bir Yezit birde Hüseyin olduğunu,bir yanımızın Firavun bir yanımızın Musa olduğunu gösterir. Gösterir de görmeye göz, duymaya kulak, sevmeye yürek gerektir. Kısaca sevginin olmadığı her yer Kerbaladır…
Sevgiyle…